--ANTEP KARASI
Zavallı bir köpek acıktığı için Antepli'nin peşine takılmış.
Antepli:
-Sanga get diyim.. Bak sana Antep Karası çalarım Haaa... Demiş
Köpek yine peşinden gelmeye devam etmiş...
Antepli bağırmış:
-Yetişin bu köpek kuduz... Allahını seven vursun... demiş..
Vatandaş köpeğin başına yığılmış. Her gelen bir taş vurmuş. Köpek kanlar içinde can çekişirken, Antepli'ye bakmış..
Antepli:
-Bak... ben sana sölemedim mi Antep Karası Çalarım diye?

İşi Oymuş
Gaziantepli bir ağa İstanbul'a gelmiş , bir lokantadan içeri girmiş . Lokantanın kapısında bir papağan var :
-Hoşgeldin Antepli , Hoşgeldin Antepli diye naralar atıp duruyor.
Ağanın çok hoşuna gitmiş . Lokantanın sahibini çağırmış yanına .
-Bu kuş benim Antepli olduğumu nerden anladı ?
Lokantanın sahibi :
-O çok zeki bir hayvandır , içeri girenin nereli olduğunu hemen anlar , demiş .
Ağa papağanı ona satması için adama baskı yapmış ve büyük paralar teklif etmiş.
Lokanta sahibi :
-Bu papağan bizim işletmemizin simgesi , satamayız ama sen istersen sana bunun yumurtalarından satarım , bunun yavrularıda o kadar zeki olur , demiş ve bir hayli yüksek bir rakama anlaşmışlar .
Lokantacı söz vermiş ama ortada yumurta yok , girmiş kilere , eline bir sepet almış önüne ne yumurtası gelirse doldurmuş , tavuk yumurtası ,hindi yumurtası , bıldırcın yumurtası .., önüne ne gelirse yani ... Ağaya sepeti vermiş . Ağa heyecanla köyüne dönmüş . Aşiretini toplamış ve :
-Antebi meşhur edecez , bu yumurtaların anası adamın nereli olduğunu anlıyor , ondan doğanlarda onun kadar zeki olur , hemen bir kuluçka makinesi bulun der .
Kuluçka makinesi bulunur ve aşiret beklemeye başlar . 15 gün sonra civcivler çıkar , kimi tavuk , kimi hindi , kimi bıldırcın .., çıkan civcivlerin . Ağa beyninden vurulmuşa döner ve hemen İstanbul'un yolunu tutar yeniden ve aynı lokantaya gelir . Papağan ağayı görünce başlar :
-Keriz Antepli , keriz Antepli ..,
Ağa papağanın kulağına eğilir ...
-Ulan benim keriz olduğumu bir tek sen biliyorsun ama senin o...... olduğunu bütün Antep biliyor .., der .

--MAMET
Antepli Genç başından geçen bir olayı arkadaşına anlatıyor:
-Ammim oğlu Maamet..
Loğantaya vordım, bi Cartlok Kebabı yidim.
Alleben'e vordım, Alleben'de bir Kubağa Vark dedi. Benim ardım Cark dedi.
Sora bir Tosbağa Tosss dedi. Beni ardım Fosss dedi.
Benzim sapsarı geçti. Dudaklarım çatladı. Gene de korkmadım. Gene de korkmadım...


--HASTE
Komşumuzun gelini Güzide Abla komşusuna hasta olduğunu anlatıyor ve iştahı olmadığı için, Hiçbir şey yiyemediğini anlatıyor:
-İnan ki bacım böön hasteyim. Heç bişecik yimedim.
Bi tek bi epmeğin içine üç tenecik Dolma yataladım...
Tesbit: Antepli dok karnına dokuz topak köfte yermiş


--ANTEP İSİMLERİ
Çökelek Maamet.
Mercimek Ökkeş
Her yeri Maamet
Yumuşak Maamet
Cücükcü (Faizci)
Gavur Hacı 

HANEK(LAF)
Antepte günlerde cuma. erken saatlerde bir dukkanin onunde iki bayan karsilasir. baslarlar hanege dukkan sahibi gelir, bacim kenara cekilinde tukkani acim. bayanlar bir adim atar adam dukkani acar. cuma vakti olur dukkan sahibi namaza gidecek bayanlar hala konusuyorlar dukkanin onunde.
ADAM- bacim kenara cekilindedukkani kapatim.
kadinlar baslarlar soylenmeye. kele agam yorum goymadin iki cirtik hanek edek kele...

ANTEPLİ MAMET UNİVERSİTEDE
mamet ankara ünüversetisini kazanmış ankaraya geder orda okulunu okuyup ilk dönemi tamamlar ilk dönem bittiği için hocalar herkes memleketine gitsin sonuçları bilmeyen burda kalan arkadaşından rica edip kendini bilgilendirsin der mamette arkadaşını birine derki yav ökkeş ben memlekete gedecem benim sınav sonuçlarınıda saa zahmet bizim eve telefon açta söle oda der tabi mamet emring olur der ama telefona babam çıkarsa 1 zayıfım olursa 1 mamedin selamı var 2 zafıfım olursa 2 mamedin selamı var 3 zayıf olursa 3 mamedin selamı var dersin ökkeşte tammam am sen heç merak etme der mamet memlekete gelir mamet tam evden arkadaşlarının yanına çıkarken telefon çalar aloo babası cevab verir selamun aleyküm ve alekümselam dayı mamet nerde daha yeni sokağa arkadaşlarını görmeye getti yav dayı sana bişey desem mamede dermisin yav sen bana bişey del destan sölesen gene sölerim o benim oğlum dayı ozaman mamede söle ümmeti muhammedin selamı var


iki Kulagi yapISIK MAMET
kahvede caycilik yapan Mamet diye biri varmis Bu Fukaranin iki gulagi da yanmis bes.
öteden bayram gelimis ,bu bayramda ona buna dahilirmis gendi,
la mamet hele gel hele yorum bisey dicim saa demis
-neo de baam
-layorum hele anlat hele netdin sen bu gulagini diye sorunca
-Yau aam hec sorma gendini
-niyela
-e dur yavas simdi birgün evde ütüyapim
-eee
-ütü dinime allahima nar gibi gizarik
-eee
-o an telefon caldi bende dudtum saag gulagima bastim gendini
-vay hayvan demis bayram sonrada sormus ee ya öbürüne ne olduki
tabi mamet de canini havlinen
-ayni ütüyü sol gulagima bastim hasteneyi arayacam diye.....

GET YERİF
Bir gün iki antepli evli çift mersine tatile giderler.Oraya ulaştıklarında hemen deniz malzemelerini alıp denize girmek isterler.Antepli kadın denize ilk defa gireceği için yanında tas,kese,sabunda alır ve kocasıyla giderler denize.Neyse bunlar girerler denize, kadın denize batırdığı tası alır başından aşağı dökmeye ve bu arada kese yapmayada başlar)eşinide ihmal etmeyi unutmaz.Oradan bir köpek balığı gelir ve kadının yanına yaklaşır.Kadında köpek balığının kafasına tasla vurup "goda get Yerif çimiyk taman" der

ANTEPLİ
günün birinde antepli, trabzonlu, diyarbakırlı ölmüş herkes arkalarından yaslarını tutmuş üzerinden epey zaman geçmiş birgün trabzonlu ile yolda karşılaşmışlar sormuşlar sen öldün ne geziyorsun dünyada trabzonlu beş kagıt verdim geldim demiş eeee antepli ile diyarbakırlı nerede valla demiş en son antepli başıre ediyordu üçbuçuk olmaz mı ağam diye, diyarbakırlıda ben ne ödeyecegim devlet ödesin diyorm

--KİLİS'İN KÖRÜ- ANTEP'İN DELİSİ, İSLAHİYE'NİN TOPALI:
Kilis'in körü, Antep'in Delisi, İslahiye'nin Topalı meşhur olurmuş.
Kilisli Zeytin toplarken, ağaçları silkeleme sırasında Zeytinin Yağı Asit ile birlikte aşağıdakinin gözüne sıçradığı için, görme zayıflığı gündeme gelirmiş.
Antepli Patlıcanı çok tüketir. Patlıcan'da Nikotin oranı yüksek olduğu için, Patlıcan mevsiminde PATLICAN DELİSİ olurmuş.
İslahiye, Suriye sınırına yakın olduğu için, işsiz olan garibanlar yevmiye ile kaçakçıların yükünü sırtı ile taşırlar. Sınırda Mayın patlayınca bir kısmı ölür, bir çoğu topal kalırmış. Bu nedenle İslahiye'nin topalı çok olur.

--NİZİP’İN APTALI:
Nizip İlçesinin Aptalı çok çalışkan olurmuş. Başak toplamaya gidermiş ve biraz da zekat, öşür toplayarak kışı geçirirmiş. Bir gün Aptal bir bakmış, Maraş’ta biber toplanıyor, Nizip’te Fıstık toplanıyor, Kilis’te Zeytin toplanıyor, İslahiye’de Üzüm zamanı, Nurdağı’nda Buğdaylar biçiliyor. Bu bölgelerin tamamından gelir elde etmek istiyormuş. Bir tek mevsimde bu kadar bölgeye yetişmesi mümkün değil. Aptal’ın kendisi topal, Eşeği topal. İki topal nereye yetişebilirler ki?
Aptal işin içinden çıkamamış, diz çökmüş Allah’a yalvarmış:
-ALLAH CANIMI AL!!! Demiş.


--EN BÜYÜK APTAL SAVAŞI:
Kilis İlinde Halil ÖZDEMİR adında bir arkadaşım var. Bana şu hikayeyi anlattı:
-“Kilis’in Aptal’ına sordum; Ede, eskiden aşiretler arasında, milletler arasında büyük kanlı savaşlar olurmuş. Sizin de tarihte böyle kanlı bir savaşınız oldu mu diye sordum. Aptal;
- Oldu ede… Kilis’e bağlı Yavuzlu Beldesinin düzünde İki Aptal aşireti kendi aralarında çok kanlı bir savaşa tutuştular. Dedi. Ben de:
-Peki bu kanlı savaşta epey adam ölmüş olmalı diye sordum.
Aptal:
-Yok Halil ede… Hiç adam ölmedi deyince ben yine sordum:
-Peki adı nasıl kanlı savaş olmuş?
Aptal:
-150 Eşek bir taraftan öldürülmüş. 200 eşek diğer taraftan öldürülmüş. Ortalık Eşek kanı ile dolmuş, kanı gören Aptallar dayanamadan, birçoğu bayılmış. Halil ede bizim savaşlarda adam öldürmezler. Herkes birbirinin Eşeğini kılıçla öldürür. Aptalı öldüreceğine, Eşeğini öldür daha iyi. Çünkü onun Mercedes’i sayılır o. Eşekle köylere gidemez, dilenemezse aç kalır.

--AT VE İT MESELESİ:
Süleyman DEMİREL Cumhurbaşkanı iken Gaziantep’e gelmişti. Ticaret Odası Salonunda bir toplantı düzenlemişlerdi. Ancak Ticaret Odası, daha önce Sanayi Esnafı arasında birkaç röportaj hazırlamıştı. Salonda öncelikle bu röportajı yayınlamışlardı. Bir Tornacı, iş adamlarına verilen kredilerin, yanlış adamlara verildiğini Antep Şivesi ile şöyle anlatıyordu:
-Devlet AT’IN ÖNÜNE ET ATİ, İT’İN ÖNÜNE OT ATİ… demişti.
Demirel en çok bu sözden etkilenmişti ve çok da gülmüştü:
-Benim Vatandaşımın Zekası işte böyle çalışıyor… diyordu…
Tabii ki Tornacı, Devletin Paralarının çarçur edildiğinin de acı bir gerçeğini ortaya koyuyordu…

--EŞEĞİN YOKSA:
İki Antepli dertleşiyorlar. Biri Eşeği olmadığı için Değirmene gidemediğinden dert yanıyor. Diğeri Soruyor:
-Eşeğin yoksa Enişten de mi yok?

--CINCIK KIRIĞI-KANNE:
Antepli Mamet Askere gitmiş. Eline Cam parçası batmış. Komutanı sormuş:
-Komutan: Ne oldu Mehmet eline?
-Mamet: Komutanım Süllüme çıkarken elime Cıncık battı.
-Komutan: Süllüm ne demek, Cıncık ne demek?
-Mamet: Baya bildiğin Süllüm ve Cıncık komutanım. Sen Cıncığı bilmez misin?
-Komutan: Biz seninle anlaşamayacağız galiba. Oğlum şu Ökkeşi çağırın da gelsin aramızda tecümanlık yapsın. (Ökkeş gelir)
-Ökkeş: Komutanım Mamedin eline Tağadaki Kanne Kırığı batmış.
-Komutan: Oğlum Ökkeş, Kanne Kırığı ne derken, Bir de Tağa çıkardın başımıza?
-Ökkeş: Baya bildiğin kanne kırığı işte.
-Komutan: Oğlum başka Antepli yok mu, çağırın gelsin, biz bir türlü anlaşamadık.
-Antepli Hösün: Komutanım arkadaşımın eline Ölbenin yanındaki Cam kırığı batmış analşılan.
-Komutan: Git ya oğlum sizinle anlaşmak ço zor. Sen de Ölbe demeye başladın. Tercüman bile sizin dilinizden anlamaz. Demiş
HELE ELİİ DOĞRULT...

Gaziantep'in Karşıyaka Semtinde bulunan Hanifi Koç'a ait kahvede bir gün semtin
ünlüleri Koca Muhittin ile Ördek Mamet'in (Mehmet) oturup iskambil oynadıkları sırada
içeriye kendisine sakat süsü veren bir dilenci girip Ördek Mamet'in tepesine dikilmiş ve başlamış ağlanmaya;
- "Allah rızası için şu sakat kulunuzun bir duasını alın abiler, bir sadaka verin" diyerek dilenmeye çalışıyormuş.
Ördek Mamet bir an kafasını kaldırıp dilenciye seslenmiş:
- "Hele elii doğrult, elii doğrultta vereyim" demiş.
Ördek Mamet'in para vereceğini uman ve sakatlık numarası yaptığını unutan dilenci saf saf elini doğrultmazmı, işte o an numara yaptığı ortaya çıkan dilenciyi Ördek Mamet kendi deyimiyle "İT ÖTENE KADAR" dövmüş.

BOKLU KARIN
Karşıyaka'nın bilinen iki ünlüsü Ördek Mamet ile Koca Muhittin yine bir gün Hanifi Koç'un kahvesinde oyun oynuyorlarmış. Bir gün öncenin galibi Ördek Mamet yine galip gelmiş ve başlamış kahvenin ortasında hava atmaya;
- Yog aam yog, bunnar benim harcım deel, ben bi daha bunnarnan oyun oynamam. Yav Hanifi bundanbeyle baa Karşıyahadan oyuncu getirme, baa Kürttepe'den, Yazıcık'tan
Çıksorut'tan oyuncu getir. Yoğsa bi daa kahvene gelmem sende sinek avlarsın" diye övünüyormuş.
Ördek Mamed'in böyle övünmesine dayanamayan Rahmetli Arap Mamet Ördek Mamed'e hitaben;
-" Dee geet densiz, ne densizleniyon densiz, elie şölee boklu bi garın geçede şu densizin ağzının üstüne deh edesin" demiş.

CULHA
Büyük bir devlet yetkilisinin biri Gaziantep'i ziyaret ediyormuş. Elbisesi pamuk kalıntıları ile dolu bir adamı görünce sormuş;
- Adın ne senin?
- Culha Mehmet..
- Ne iş yaparsı?
- İkisini birden söyledik yaa..
Demiş.

OLUR A'AAM
Kalabalık bir ortamda bir kişi Antepli'nin birine şöyle demiş:
- "Beş dakika içindeki konuşman sırasında "Aam" deme sana apartman dairesi vereyim" demiş.
Antepli hemen hazır cevap;
- "Olur aam vallahi demem" demiş.

Eve gitmek üzere Batalhöyük dolmuşu
bekliyordum. Sigaramın kalmadığı
aklıma gelince önünde durduğum Tekel bayiine girecekken minibüs
geldi.
Apar
topar bindim.
Şoföre parayı uzatıp, 'Bir Monte Carlo'
dedim! Adam birkaç saniye yüzüme bakıp,
- 'Abi bu Batalhöyük'e gider' diye cevap verdi!
İşte o an benim ve şoförün bittiği andır.Antepli Yunus

cıncık kırıı
iki antepli arkadaş askerde eyitim yaparken birinin eline cam batar eli kanayan antepliye komutan sorar olum neoldu der komutanım cıncık battı der komutan anlamaz ve diyer antepliye dönerek olum cıncık ne der bizim diyer antepli gülerek komutanım ganne gırığı der.