.
   
  GAZİANTEP RESMİ SİTESİNE HOŞGELDİNİZ
  Gazianteplice Atasözleri ve Deyimler
 
Aba altından değnek göstermek :
Abaza kağıt, şeşhane möhür :
Acıdan karnı kurlar, başında nergis parlar :
Adam eşşee.
Adam sandık eşeği, altına açtık döşeği; baktık adam değilmiş, altından çektik döşeği :
Adı kulağına değmiş :
Ağ giyen ağa gerek
Ağır canlı :
Ağır ol batman döv
Ağız yer yüz utanır
Ağzında ayran durmaz olmak :
Ağzını döşürmek :
Aklı yılık :
Al Allah kulunu, zapteyle delini.
Al giyen aldanmamış
Alma ahı indirir şahı
Alnına gün doğmak :
Altın kepeğe muhtaç
Ammi oğlu attan indirir
Anamın aşı, tandırımın başı :
Anbel beter :
Arasada dinlenir, Gala altında sadaka verir.
Arsız adama söz neylesin, kokmuş ete tuz neylesin.
Astarı yüzünden pahalı
Aşa dökülen yağın zararı olmaz
Ata dost gibi bakıp, düşman gibi binmeli,
Avrat malı, kapı mandalı
Ayranı yok içmeye gatırdan gider sıçmaya
Azıcık aşım ağrısız başım
Babanın ağ itine kara mı dedik.
Bakmakla öğrenilse it kasaplığı öğrenir.
Bargın badaşık mı? :
Baş ağır, kulak sağır :
Baş kahıncı :
Başı göl, ayağı sel :
Başına buturamak :
Bayram geçtikten sonra yüzün ağ olsun. 
Bed beniz kalmamak. 
Beli berk olmak :
Bıroh çağırmak :
Bıvt demeye dudak gerek:
Biti kanlanmak.
Biz burada eşşek başımıyık.
Caminin pisiğini biz mi öldürdük.
Cenah geçinmek :
Cıncık kırığı gibi adam.
Cin cücüğü gibi çığırmak :
Çobanın gönlü olursa teke’den teleme çıkarır
Derisi beş para etmez ölüsüne güç yetmez.
Efini patlamak.
Elden ayrıksı :
Elefesiz olma
Eli udumlu :
Eliniz artığı.
Er günüzken :
Erindiğinden Ermeniye dayı diy.
Erinenin oğlu kızı olmaz
Et deyi kaptın balcan börkü çıktı
Etekleri tutuştu
Evde var eşiklik, hamama gitme eşeklik.
Fareye rakı içirmişler,kediye brah çağırmış.
Fıhara hırhızlığa çıkmış ay ilk aaşamdan doğmuş. 
Gafılın kadaya uğramak :
Gel şu malı baa sat dersen bahalı olur. 
Gelen ağam giden paşam.
Gıcı gibi :
Gidişmiyen yerini kaşımak :
Hallo cello
Hamalı hamıslı, bizim it bizden namıslı.
Harrik atmak.
Havlayan it ısırmaz.
Hazırcaya hamıt :
Her gördüğünü sah belleme,itin bohunu tah belleme
Himi bir : (Görüşü bir)
Ingılfıs çam fıstığı berk yapış.
Ingılı mış, berk yapış :
İrisini ipe,ufağını çöpe düzdü
İşini bil işe getme
İşmar avarası :
İt iti yemiş kuyruğuna gelince buda bizdenmiş demiş.
Kabaklamayı yiyen gerdeğe girsin :
Kafamın tasını attırma.
Kafanın don kazanı gibi olması.
Kafayı tuzlamak.
Karrah etmek
Kendi düşen ağlamaz
Kepir hış yatmak :
Kısas kıyamete kalmaz
Kulağın tözüne vurmak
Kurt komşusunu talamaz
Lorunu peynirini görmemek :
Mahana şahana :
Mal malamatı örter
Mamuru mest etmek :
Marda bazar :
Mart yağar nisan övünür, nisan yağar insan övünür
Mercimeği yanın yuvarlamak :
Nazlı hanımın büzme çarığı :
Ne deve yürüsün, ne çan seslensin :
Ne has? :
Ne ölü görmüş ağlamış, ne düğün görmüş oynamış :
Nerde beleş oraya yerleş.
Neşamın şekeri, ne arabın yüzü.
Oğlan olsun, deli olsun, ekmek olsun, kuru olsun,
Okta sapanda durmamak :
Olgaç oglan pisinden belli olur
Ortalığı tahne pekmez etmek :
ot kökünün üstüne biter.
Otu çek köküne bak
Öğünme çördük, seni de gördük :
Öksüz öldü, kanı sındı :
Ölmüş eşek nallı olur.
Ölünün gözünden yaş, hocanın evinden aş çıkmaz
Ölüsü gününde, tavuğu pininde :
Ömrümü gününü yemek.
Övünü tayını bellisiz :
Özü dövmemek :
Paran börgünü (böğrünü) mü deliy :
Paranın gittiğine bakma, işinin bittiğine bak,
Parası olanın, balı Bağdat'tan gelir,
Peştamal ıslandı :
Pisik de kavurga çeyniy.
Safra sındırmak :
Samsa nerde yediysen azını orda gohut;
Sandıktaki sırtına sepetteki boğazına :
Say say da yerine taş koy :
Sebillullah hasbetenullah hasan höseyin efen dimizin ruhu şad ola.
Sen ağa, ben ağa, bu ineği kim sağa,
Sen ekilirken ben göcektim :
Sıçra nalın parlasın :
Sırısı mı soyuluyor? :
Suhra savan :
Südüne, halibine :
Süt hırası :
Süyükten yitmek :
Tarma taht :
Taş ergisi :
Tat dışlık vermemek :
Tazı eski ama çulu değişmiş
Tembele iş buyur,saa yol göstersin.
Tohum torba kalmamak.
Tok karnına dokuz topak küfte :
Tölebine gelmek :
Tuz ekmek olsun.
Tuz havlası gibi sallanmak.
Ucu bucaa görünmemek.
Umdum umdum, geri yumdum :
Ut küşüm etmek :
Üveye etme özde bulursun, geline etme kızda bulursun.
Yağan yağmur sene yele yetmez :
Yağmur yağsa yaş değmez, dolu (döğüş) olsa tas değmez :
Yahşi yiğit , yareninden belli olur.
Yaralı barmaa işemez.
Yavan tarhana :
Yedik içtik, yüzden düştük :
Yeldim yeldim yele verdim, emeklerimi sele verdim :
Yemeni ile yürüdüm de habbapla kaçmam mı kaldı.
yenlicek herif.
Yeri a’aaam anan aş pişirmiş.
Yılanı sen tuttun, gözüne ben bakayım :
Yiğidin sözü demirin kertiği
Yüreği kalak kalak yağ bağlamak :
Yüzüne gül suyu :
Zabın alıcısı :
Zebellağ gibi.
Zembil zümbül demeden bağı kesip kurtulmak :
Zubbu zeytin meydanda kalmak
Zurnada peşrev olmaz.
 
  Bugün 117320 ziyaretçikişi burdaydı! Tüm Hakları Saklıdır. (c) 2010 Desing İbrahim Öztürk